Yapılan vergi incelemeleri neticesinde bazen vergi kaybının doğduğu bazende vergi kaybının yanında vergi suçu işlendiği sonucuna ulaşılmaktadır. İncelemenin konusuna göre değişmekle beraber iddia ve karşı iddiaların (savunmaların) delillendirilmesi yani ispat yükü bazen inceleme elemanında bazen de mükellefte olmaktadır. İnceleme elemanının iddiaları karşılığında mükellef kabul edilebilir bilgi ve belgeler sunabilirse inceleme elemanın ya durumu kabul etmesi gerekmekte veya kendi iddiasını güçlendiren yeni veriler bulması gerekmektedir. Örneğin sahte belgeyi mükellefin bilerek kullandığı yönünde iddiada bulunan inceleme elemanına karşı mükellef muvazaadan arî olarak fatura bedelini ödediğini kanıtlar ise ispat yükü inceleme elemanı üzerinde kalmaktadır. Sonuç olarak durumun özelliğine göre ispatla yükümlü olan taraf değişmektedir. Ancak yargı organlarının çoğunlukla ispatla yükümlü olarak idareyi ve inceleme elemanını görmesi kanaatimizce kabul edilebilir bir durum değildir, kanaatimizce iddianın özelliğine göre ispatla yükümlü tarafın belirlemesi gerekmektedir. İddianın veya savunmanın, normal ve mutad olan hangisi ise o tarafın ispatla yükümlü olmayacağı (veya tam tersinin) Vergi Usul Kanunu 3'üncü maddesinde açıkça belirtilmiştir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.